Yoksulluk Nafakası

07.08.2021

1.555

Medeni kanunun TMK 175. Maddesi kapsamında, boşanma davalarının eşler arasındaki mali sonuçlarla düzenlenmesi yoksulluk nafakası hakkı doğurmaktadır. Yoksulluk nafakası nedir ve yoksulluk nafakası ne kadar 2021 cevaplarını bulabileceğiniz, makalemizde, genel haklarınız ve hak talebi oluşturma prosedürleri ile ilgili bilgi edinmeniz sağlanmaktadır. Boşanmanın eşler arasındaki mali düzenlemelere tabi olduğu 4721 sayılı TMK 175. Maddesini kapsayan bilgilendirme metnidir.

Süresiz Yoksulluk Nafakası

Süresiz yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek tarafın maddi olarak eşlerden birine mali gücü oranınca süresiz nafaka vermesi durumudur. Yoksulluk nafakası, erkek ve kadın ayırt edilmeksizin Medeni Kanun uyarınca belirlenen şart ve durumlara göre düzenlenerek, boşanma davasından sonra velayetin kaldığı eş ve boşanmaya yol açan kusurlara göre değerlendirilmektedir.

Nafaka alacak eşin boşanmada kusurlu olmaması gerekmektedir. Yoksulluk nafakası, hatalı olan eşin boşanmaya iten ‘’Aile kurumunun temellerinden sarsılması’’ zina, kötü ve haysiyetsiz hayat sürmesi, suç işlemesi, şiddet ve hayata kast etmesi durumlarının ispatlanmasıyla Asliye mahkemesi tarafından, mağdur olan tarafa hak olarak verilmektedir. Nafaka davalarında, eşlerden birinin kusurlu olması durumunda mahkeme, mağdur olan tarafın nafaka hakkında cevaben süresiz nafaka hakkı sunacaktır. Eşler arasındaki anlaşmazlık durumlarında ‘’ Çekişmeli ya da anlaşmalı’’ boşanma davalarında da süresiz yoksulluk nafakası, her iki tarafa da talep ettikleri yasal hakları verir.

Nafaka hakkının olması için Türk Medeni Kanunun 161. Maddesi ile 166. Maddesi arasındaki yasalara karşı gelen durumların söz konusu olması gerekmemektedir. Eşlerin anlaşmalı olarak evliliklerini sonlandırması durumunda da süresiz nafaka hakkı gelir durumu iyi olan eş tarafından diğer tarafa verilmektedir.

Eşit kusurları olan taraflarda, kadın ve erkeğin aylık geliri ve mal varlığı üzerinden nafaka ödeme durumu söz konusudur.
Kadının durumu iyi ve erkek işsiz ve geçim sıkıntısı yaşıyorsa, bedensel kusurları ve işsizlik nedenleri varsa, kadının erkek talep ettiği müddetçe süresiz nafaka ödeme hükmüne tabi tutulması yasal olarak mevcuttur.
1988 yılında nafaka 1 yıl uygulanırken, maddi durumu iyi olan tarafın, boşanma nedeniyle diğer tarafı mağdur etmesi durumunda ödemesi gereken erkek ve kadın fark etmeksizin eşit haklar ilkesini barındırmaktadır.
12 Mayıs 1988 yılında düzenlenen nafaka hakkı ve 743 sayılı medeni kanun esasları doğrultusunda, eski eşin nafaka süresi ömür boyu olarak düzenlenmiştir.

Nafakanın süresiz hakkı nedenleri

Yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşen tarafa verilmesi üzerinden belirlenen oran üzerinden verilmektedir. İşi olan tarafın, işsiz olan tarafa belirlenen tutarla ödeme yapması 176. Maddenin esaslarına dayanmaktadır. Sosyal ve ekonomik nedenlerden kaynaklanan ve meydana gelen boşanmalarda, çekişmeli ve anlaşmalı olması fark etmeksizin eşlerden birinin talep ettiği oran karşılanabilecek tutardaysa, mahkeme mağdur olan eşe nafaka ödenmesi kararı verir.

Nafakanın kaldırılması gereken haller; Nafaka ödeyen tarafın süresiz ödeme hükmünü değiştirme hakkı, mağdur olan tarafın maddi durumunun iyileşmesi, refah içinde olmasının ispatlanması ve aylık gelirinin nafaka ödeyenden daha fazla olması durumunda kaldırılması kararı verilmektedir. İhtiyaç kalmaması ve mali durumun düzelmesi durumunda, yoksulluk nafakası süresiz davasının yeniden açılması ve delilerle maddi durumunda değişiklik olmadığının görülmesiyle, nafaka süresi ‘’Süresiz’’ olarak iştirak edecektir.

Aynı şekilde nafaka ödeyen tarafın maddi gücünün azalması, hakkaniyetinin kalmamış olması durumlarında da, nafakanın kesilmesi ya da aylık geliri üzerinden ödeme oranının değiştirilmesi talep edilebilmektedir. Yoksulluk nafakasının Anayasa’nın 2. Maddesinde sosyal devlet hükmü olarak, Medeni Kanun 41. Maddeye tekabül ettiği Türk toplumunun temellerine iştirak eden durumlarla, ihtiyaç karşılama hakkının biten evlilikte devam etmesi durumunu oluşturmaktadır.

Yoksulluk Nafakası

Çocuğun Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk nafakası eşler arasında ve çocuklara verilecek maddi destek olarak mahkeme tarafından hak görülen maddi destektir. 4721 sayılı medeni kanun gereğince, iştirak, yardım ve yoksulluk üzerine dört faklı neden bulunmaktadır. Yoksulluk nafakası eşlere ve çocuklara, maddi durum azlığı ve refah içinde olan tarafın sorumluluğu olarak yansıtılır.

Yoksulluk nafakası; Evliliğin sonlanması, boşanma davası kararı sonucunda, yoksulluk çekecek tarafın, maddi durumu iyi olan eş tarafından maddi destekle ihtiyacının karşılanmasıdır. Velayetin olması, eşin boşanma nedeniyle mağdur olması ve boşanmadan kaynaklı yoksulluğa düşme nedenlerine dayalı olarak, maddi yardım alma hakkı maddi gücü olan tarafın aylık geliri üzerinden belirli oranlarla ödenme zorunluluğuna tabi tutulur.

Tedbir nafakası; 18 yaşından küçük çocukların geçinmesini sağlamak için maddi durumu iyi olan ebeveynin, boşanma davası açılmadan önce veya sonra çocuğa belirli nafaka ödeme yasasıdır. Çocuk 18 yaşına geldiğinde, nafaka hakkı bitmektedir.

Yardım Nafakası; Evlilik ve boşanma davasıyla ilgi olmayan yardım nafakası, altsoy veya üstsoy ile kardeşe ödemek zorunda olduğu nafakadır.

İştirak Nafakası

Çocuğun velayeti kendinde olmayan eşin, çocuğun giderlerine destek olması için mahkeme tarafından eşler talep ettiği takdirde verilen nafakadır. Çocuğun velayeti olan eşe verilen nafaka olarak, tedbir nafakasıyla aynı değildir. İştirak nafakası, anne ya da babaya verilen nafakadır.

Tedbir nafakası, çocuğun 18 yaşına kadar kendi hakkı olan maddi destek olarak, ebeveynin bu maddi destek üzerinde hakkı olmayan nafaka türüdür. Yoksulluk nafakası eşlerin boşanma davası sonrası kendi aralarında anlaşması ‘’ Anlaşmalı boşanma davası’’ ya da çekişmeli boşanmada, mağdur olan tarafın vereceği maddi desteği kapsar. Tedbir nafakada, çocuk 18 yaşına gelene kadar, maddi durumu iyi olan ebeveyni tarafından maddi olarak desteklenecek nafaka hakkını kullanabilmektedir.

18 yaşından sonra çocuk nafaka alabilir mi; 18 yaşından sonra çocuğun nafaka hakkı bitmektedir. Ancak ebeveynin maddi durumu iyiyse, çocuğun hakkı olan payı mahkeme aracılığıyla yeniden nafaka olarak vermesi için reşit durumunda olan çocuğun eğitim hayatının devam ediyor olması gerekmektedir. İşsiz veya evli ‘’durumu kötü’’ olması durumlarında medeni kanun üzerinden yasal bir dava açılamamaktadır.

Yoksulluk Nafakası

Anlaşmalı Boşanmada Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk nafakası, anlaşmalı boşanma davasında tarafların birbirine dava açarak değil, kendi aralarında nafaka bedelini belirleyerek uygulanan yasal bir durumdur. Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların birlikte dava açarak, evliliğin sonlandırılmasına karar vermesi ve bu durumda Medeni Kanunun sağladığı tarafları koruma, ihtiyaç güvencesi ve ebeveynlik hakkı durumlarını gözden geçirerek nafaka alması durumudur. Taraflar anlaşarak, mahkemeye tazminat davası ya da nafaka davası açmadan kendi aralarında belirledikleri nafaka bedelini bildirerek, aylık ödeme miktarının belirlenmesini sağlamaktadır. Nafaka hakkına itiraz ve tazminat davası durumlarında dava çekişmeliye dönmektedir.

Anlaşmalı boşanmada Yoksulluk nafakası için erkek ve kadın olmak fark etmeksizin, maddi durumu iyi olan tarafın, ihtiyacı olan tarafa kendi aralarında belirledikleri miktar kadar destek olması sağlanmaktadır. Mahkeme eşlerin nafaka konusunda anlaştıkları, velayet ve ihtiyaç karşılama ile Tedbir nafakası da dahil olmak üzere Yoksulluk nafakası yasasının gereğince yaptırımların yasal güvence altına alınmasını sağlayacaktır. Süresiz nafaka hakkı ve boşanmadan kaynaklı maddi güçlük çekilmesi durumlarında da anlaşmalı boşanma davasına iştirak eden miktar belirleme, eşlerden birinin itiraz etmemesi durumunda kanunen hükmü verilecek kararlara yansıyacaktır. TEFE/ TÜFE, DİE, Altın fiyatları ve döviz artış kuru üzerinden değerlendirmeler yapılarak, Yoksulluk nafakası ödemesi her yıl değişebilir.

Yoksulluk Nafaka Ne Kadar 2022

Yoksulluk nafakası miktarı iki şekilde belirlenmektedir. Yıllık TEFE/ TÜFE ve endeks raporları üzerinden aynı zamanda durumu iyi olan eşin gelir miktarından hesaplanarak ödeyeceği miktar belirlenmektedir. Yaşam standartlar, mal ve mülk varlığı, eşin mağduriyeti ve nafaka ödeyen tarafın kusurlu olması da nafaka davasındaki miktarın değişkenleri olabilir.

Eşlerden mağdur olan tarafın kendi talebi üzerine ‘’Tazminat davası ve nafaka davasıyla belirlenmesi
Yıllık enflasyon oranları ve altın oranları üzerinden belirlenmesi
Nafaka ödeyen tarafın maddi durumu ve gelir kaynakları
Nafaka alacak tarafın refahı ve maddi durumu da belirleyici unsurlar arasında yer alır.

Yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesi; Anlaşmalı boşanma davasında, eşler kendi rızalarıyla birlikte karar vererek, nafaka miktarının ölçülerini bildirebilir. Nafaka verecek tarafın kendi rızası olması durumunda nafaka miktarı belirlenebilir. Nafaka alacak tarafın itiraz etmesi ve nafaka miktarının artırılması talebi durumunda yeniden nafaka davası açılabilir. Eşlerin itiraz etmeden mahkeme kararıyla nafaka bağlanmasını sağlayacağı durumlarda, yıllık Türkiye oranları ve nafaka verecek kişinin geliri üzerinden mahkeme nafaka miktarını belirlemektedir. Mağdur olan tarafın zararı, evlilikten yıpranma ve mağdur olma nedenleriyle nafaka miktarını artırması için tazminat davası da açması gerekmektedir. Yoksulluk nafakası, her zaman maddi durumu kötü olan tarafa verilmek üzerine düzenlenmiştir. Kusurlu olan taraf maddi zorluk çekmesi durumunda dava açabilir, ihtiyaç ve yoksulluk nedenine bağlı olarak nafaka talebi belirli bir süre karşılanabilir.

Yoksulluk nafakası davası ne zaman açılır

Anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davasından ayrı olarak açılan Yoksulluk nafakası davası, boşanma kararının verilmesi ya da sürdürülmesi durumlarında yetkili mahkeme tarafından sürdürülmektedir. Kanunen 1 yıl içerisinde açılması gereken davada, tarafların kanunen alacaklı olanın hakkının korunması ilkesi üzerinden aile mahkemesinde açılır. Aile mahkemesine yoksulluk nafakası dilekçesi verilerek, davanın hükmünün verilmesi sağlanmalıdır.

Yoksulluk nafakası ödenmediğinde ne olur; mahkeme tarafından nafaka verecek kişinin belirlenmesi ve miktarın düzenlenmesiyle, tarafın nafaka ödeme zorunluluğu bulunmaktadır. Yoksulluk nafakası ödememek, kanunlara karşı gelmek ve devlet nezrinde borçlanmayı kapsar. Nafaka ödeyecek kişinin nafaka ödememesi durumunda icra takibi başlatma hakkı bulunmaktadır. Borcunun borcunu ödemesi için icra davası açılarak, mahkeme kararına göre ödemediği her miktar hapis cezasına da dönebilir. 3 aylık tayzik hapis cezası almasıyla sonuçlanacağı gibi iş yeri ve evine de haciz ile tebligat gönderilecektir.

Yoksulluk nafakası süresinin bitmesi

yoksulluk nafakasında verilen sürenin bitmesiyle, eşlerden diğerinin mağduriyeti ve maddi zorluğu devamlılık gösteriyorsa yeniden dava açma hakkı bulunmaktadır. Dava Medeni kanunun 176. Maddesine iştirak ederek, yeniden değerlendirilerek, oranlar ve maddi gelirin refahı üzerinden değerlendirilir. Eşlerden birinin çalışamaz durumda olması, velayetin onda olması, boşanmadan sonra maddi gücünü karşılayamıyor olması durumlarına dayalı olarak süresiz nafaka hakkı çıkarılabilir.

Yoksulluk nafakası zamanaşımı; İKK 39/ 1 BK. M 146 üzerinden mahkeme ilamları ile hüküm kararının son tarihinden itibaren 10 yıl geçmesi durumunda, karar hala geçerli olacaktır. Mahkemenin verdiği karar üzerinden yeni bir karar çıkmadığı takdirde nafaka hakkı hala kişiler tarafınca devam etmektedir. Maddi durumunun iyi olması durumunda yoksulluk nafakası alan tarafın nafaka kesilmesini talep etmesiyle son bulabilmektedir. Süresiz nafaka hakkı için durumu iyi olan tarafa karşı nafakanın kesilmesi talebini kusurlu olan taraf da maddi güçlük çekmesi ve karşı tarafın maddi gücünün güvencede olması durumlarında kesilmesi talep edilebilir.

Nafaka alan eşin evlenmesi; Anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davalarında, süreli ya da süresiz olarak yoksulluk nafakası hakkı evlenen eş üzerinden kesilmektedir. Eşin evlenmesi ve maddi durumunun kötü olması, nafaka ödeyen tarafı ilgilendirmemekte, nafaka hakkı tamamen sona ermektedir.

Yoksulluk Nafaka TMK

Türk Medeni Kanunu, evlilik kurumunun temellerinden sarsılması durumunda anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davasının sürdürülmesini Asliye mahkemesi üzerinden devam ettirmektedir. Yoksulluk nafakası, erkek ve kadının maddi durumunun kötü olması durumunda, eşlerin boşandıktan sonra birbirleri üzerindeki maddi sorumlulukları yerine getirmelerini kapsar. TMK üzerinden 173. Madde ve 175. Madde kapsamında eşlerden birinin kusuru yüzünden maddi zorluğa düşmesi ve boşanma nedeninden kaynaklı maddi zorluk çekmesiyle Yoksulluk nafakası ödemesini zorunlu kılmaktadır. TMK tarafından belirlenen kanunlar üzerinden nafaka hakkının doğması için;

Boşanma hükmünün kesinleşmiş olması gerekmektedir.
Nafaka alacak tarafın maddi zorluğunun kanıtlanmış olması gerekmektedir.
Kusurlu olan tarafın maddi durumunun nafaka karşılayacak düzeyde olması gerekmektedir.
Boşanma yüzünden düşülen maddi zorluğun ispatlanması gerekmektedir.
Boşanma davası ve nafaka hakkı usullerince nafaka alan tarafın maddi gelirinin olmadığının bildirilmesi gerekmektedir.
Nafaka alan tarafın evlenmemiş olmadı gerekmektedir.

Nafaka alan tarafın imam nikahıyla evlenmiş olması, maddi durumunun yasalara yansımayan bir şekilde düzgün olduğunun ispatlanması, sigortasız çalışması ve maddi yeterliliğine kavuşmuş olması da nafaka hakkından düşmesine neden olacaktır. Sosyal güvenlik kurumuna yansımamış olan maddi durumunun tekrar gözden geçirilmesi ve kolluk kuvvetleri tarafından da araştırmaya tabii tutulması mahkeme kararlarına yansıyabilmektedir.

Yoksulluk nafakasının TMK hükmünde kaldırılması

boşanan eşlerin boşanma davası sonrası maddi durumlarını düzeltmeleri ve nafaka ödeyen tarafın nafaka ödeyemez durumda olması durumunda nafaka hakkı kaldırılabilmektedir. Nafaka ödeyen tarafın iflası ve icra durumlarıyla karşı karşıya kalması mahkemeye bildirilmelidir. Nedensiz ödenmeyen nafaka olarak, icra takibinin başlatılmasına neden olabilmektedir.

Nafaka alacaklısının zorunlu harcamaları; Nafaka alacaklısının Yoksulluk nafakası alacağı tarafın karşılamasını istediği taleplerini oluşturması durumu TMK hükümlerinde yer alabilmektedir. Hiç geliri olmayan boşanma nedeniyle mağdur olan tarafın, aylık kira ve ev giderlerinin karşılanmasını talep etme hakkı bulunmaktadır. Ekonomik durumunu sürdüremez ve yaşam koşullarında maddi durumunu karşılayamaz hükmüne bağlı olarak, sosyal ve ekonomik olarak maddi durumu iyi olan tarafın destek olması gereken miktar geliri üzerinden hesaplanır.

Nafaka ödeyen tarafın evlenmesi; Nafaka ödeyen tarafın evlenmiş olması, nafaka hakkından feragat etmesini sağlamaz. Kusurlu olan tarafın ve maddi gücü iyi olan tarafın nafaka ödeme hakkı süresiz ise karşı taraf evlenmediği takdirde devam edecektir. Nafaka ödeyen tarafın kendi aylık giderlerine değil, gelirine bakılmaktadır. Çocuğunun olması ya da yeniden evlenmiş olması, boşanmış olan eşin üzerindeki desteğini kesebileceği anlamına gelmemektedir. TMK üzerinden yasal olarak sadece nafaka alan eşin evlenmesi durumunda nafakanın kesilmesi durumu kanunlara yansımıştır.

Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk Nafakası Nedir?

Yoksulluk nafakası, boşanma davasıyla birlikte yürütülen ya da boşanma davasından sonra ilk 1 yıl içerisinde açılması gereken maddi destek davasıdır. Yoksulluk nafakası için TMK 176. Maddenin hükümleri geçerli olup, taraflardan maddi durumu olan eski eşin, boşanma sonrası süreli ya da süresiz olarak nafaka ödemesini gerektiren kanun hükmü olarak Medeni kanunda yer almaktadır. Yoksulluk nafakasının alınması için davacının ya da boşanma sonrası taraflardan birinin talepte bulunması gerekmektedir. Mahkeme kendi başına bu kararı vermez, tarafların kendi talepleri doğrultusunda davanın açılmasıyla dava süreci başlar. Yoksulluk nafakası dilekçesi boşanma dilekçesiyle birlikte verilebilir ya da boşanmanın sonuçlanmasıyla 1 yıl içerisinde yeniden dava açılabilir. Davanın sonuçlanması ve nafaka hakkının belirlenmesi için Medeni kanunların 6100 sayılı 141. Maddesine istinaden süreç tamamlanacaktır.

Davanın açılması için boşanma davasının başlamış olması ve sonuçlanması gerekmektedir.
Boşanma gerçekleşmeden taraflar nafaka ödemez veya alamaz.
Yoksulluk nafakasının artırılması kararı, nafaka hakkı verildikten sonra yeniden mahkeme üzerinden değerlendirilmelidir.
Nafaka alan tarafın sosyal ve ekonomik durumu araştırıldıktan sonra nafaka alması uygun görülür.
Kusurlu tarafın maddi durumu iyi olduğu takdirde, nafaka talebi isteyen tarafın temel ihtiyaçlarına göre nafaka oranı belirlenmektedir.
Yoksulluk nafakasının süresiz olması için taraflardan birinin işsiz ve çalışamaz durumda olması gerekmektedir.
Süresiz nafaka hakkı, nafaka alan tarafın evlenmesi durumunda kesilecektir.

Çalışan eşin nafaka hakkı var mı

Çalışan eşin nafaka alması için maddi durumunu karşılayamayacak gelirinin olması gerekmektedir. Çalışıyor ancak ekonomik olarak diğer eşten daha aşağıda bir gelire sahipse, nafaka hakkı olacaktır. Nafaka hakkının belirlenmesi için ilk aşamada eşlerin gelir dağılımına bakılmaktadır. Taşınmaz ve taşınabilir mal varlığı da nafaka ödeme zorunluluğu doğurabilir. Aylık geliri diğer eşten daha az ancak mal ve mülk sahibi olması durumunda, diğer tarafın bu süreci hakkı olan refah içerisinde yaşaması kanun maddelerinin hükümlerinde yer alır.

İki eski eşten nafaka alınır mı; Türk Medeni kanununda evlenme ve boşanma sınırlaması bulunmamaktadır. Evlilik için her iki tarafında boşandıktan sonra yeniden evlenme hakkı olduğu için nafaka hakkı da TMK üzerinden 1988 yılında yeniden düzenlenerek, tarafların yeniden evlenmesi durumlarına göre kanunları düzenlemiştir. İki defa evlenen eş, karşı tarafın kusurlu olması ve maddi durumunun kötü olması nedeniyle iki taraftan da nafaka alamaz. En son evlendiği ve boşandığı taraftan nafaka talebinde bulunabilir. İlk evliliğinden sonra yeniden evlendiğinde, ilk boşanmadan oluşan nafaka hakkı tamamen bitecektir.

Yoksulluk Nafaka Miktarı

Yoksulluk nafaka miktarı şartları ve düzenlemeleri TMK 173 maddesinin verdiği hususlar ve boşanmanın sonuçlanmasıyla devreye girmektedir. Yoksulluk nafakası için başvuran taraf, mahkemeye gelir ve giderlerini bildirerek, karşı taraftan talep ettiği nafaka miktarını da sunabilir. İtiraz edilmediği takdirde, nafaka talebinde bulunan tarafın istediği miktar karşılanarak, aylık olarak diğer tarafın ödeme hükmünü verecektir.

Nafaka hakkının verilmesi için kusurlu olan eşin aylık geliri üzerinden TEFE/ TÜFE miktarına bakılarak hesaplamalar yapılır.
Nafaka miktarı nafaka alacak kişinin temel ihtiyaçları ‘’Kira, Fatura, gıda ve velayet hakkı’’ üzerinden değerlendirilebilir.
Enflasyon oranları, altın oranları ve yıllık gelir oranları üzerinden de mahkeme talep edilen nafaka miktarının karşılanabileceğine hüküm verebilir.
Eşin boşanma nedeniyle düştüğü maddi zorluk mahkeme tarafından belirlenerek miktarın düzenlenmesi sağlanabilir.
Nafaka alan tarafın hiçbir gelirinin olmaması ve çalışma durumunun olmaması
Düşük ücretle çalışması ve velayetin olması

Durumlarına bağlı olarak nafaka miktarı değerlendirilerek dava sonucunda belirlenmektedir. Yoksulluk nafakası almak için nafaka alacak tarafın diğer taraftan dana az ücretle çalışıyor olması, çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamıyor olması ve kirasının bedelini ödeyemiyor olması durumları da mahkemede nafaka ücretine yansıtılabilir.

Boşandıktan sonra işten ayrılan eş için bu durum incelenmeye tabi tutularak, nafaka miktarına göre yeniden dava açılması ve nafaka hakkının incelenmesi talep edilebilir. Yoksulluk nafakası almak için sigortasız çalışmak, işten ayrılmak ya da kanunları şaşırtacak beyanlarda bulunmak da nafaka kesilmesine neden olabilmektedir.

Yoksulluk nafaka miktarının belirlenmesi için SGK, temel ihtiyaçlar, gelir ve gider hesaplamalarının yapılması, karşı tarafın aylık gelirinin nafaka hakkı olan taraftan üstün olması durumlarına göre Aile mahkemesi incelemeler yapar. Mahkemede yapılan araştırmalar ve deliler, itirazlar ve suçlamalar sonucunda yeniden incelenerek, nafaka kesintiye uğrayabilir ya da tamamen kesilebilir.