Menfi tespit davası nedir sorusunun cevabı sıkça araştırılan ve merak edilen bir konudur. Bilindiği üzere ülkemizde yaşayan herkesin, hakları vardır. Bu haklar yok sayıldığında, ihlal edildiğinde ya da kusurlu bir durum oluştuğunda ilgili yerlere dava açılabilir ve bu haklar yani dolayısıyla da kişi koruma altına alınabilir. Menfi tespit davası da bu haklardan biridir. Menfi tespit kelimesinin kelime anlamına bakacak olursak olumsuz tespit şeklinde bir anlam arşımıza çıkmaktadır. Hukuksal açıdan bu terimi incelediğimizde ise ‘ kişinin borçlu olmadığını tespit etme ‘ şeklinde bir anlam taşıdığını söyleyebiliriz. Peki, bu davanın açılması için gerekli olan şartlar ne ve aslında tam olarak menfi tespit davası nedir? Bu dava türü hakkında merak edilen her şeyi sizler için araştırdık ve sizlerle paylaştık.
Menfi Tespit Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Bu dava türü için yetkili mahkeme olarak icra takibinin yapıldığı kurumun bağlı bulunduğu mahkeme ya da davalının bağlı bulunduğu mahkemelere başvuruda bulunulabilir. Dava başvurusunun ardından davanın türüne göre hangi mahkemenin görevli olacağı belirlenecektir. Bu durumu şöyle örneklendirebiliriz; eğer kiradan kaynaklı bir alacak yani borç söz konusu ise dava başvurusunda bulunulduğunda bu durum sulh mahkemesinin gördüğü bir dava tipi olduğundan dolayı görevli mahkeme olarak ‘ Sulh Mahkemesi ‘ belirlenecektir.
Kişinin borcu olmadığını kanıtlamak yönünde açtığı bir dava türü olan menfi tespit davası bu tanımıyla menfi tespit davası nedir sorusuna bir cevap niteliği taşımaktadır. Dava, icra takibinden önce açılabileceği gibi icra takibi devam ederken de açılabilir.
Bu davada borçlu sayılan kişi bir borcunun olmadığı gerekçesi ile dava açabilir ya da borcu olsa dahi bu borcu ödememe konusunda haklı bir gerekçesinin olduğunu düşünerek de dava açabilir. Ancak bu davayı açmadan da, alacaklının dava açmasını bekleyebilir ve böylece açılan davada kendini ve kendi menfaatlerini savunabilir. Alacaklının açtığı dava üzerine yargılanan davalı yani borçlu kişi bu icra takibine itiraz edebilir. Borçlunun itirazı nedeniyle icra takibi durdurulur ve böylece gerekli incelemeler mahkeme tarafından yapılır. İncelemeler gerçekleştikten sonra verilen karara göre dava sonuçlanır.
Menfi tespit davası nedir konusunda merak edilen birçok şey ve dikkat edilmesi gereken bir çok husus bulunmaktadır. Bunların hepsini sizler için detaylı bir şekilde aktaracağız.
Menfi Tespit Davası Harç
Menfi tespit davasında kesin bir harç bedeli tutarı belirtilmemiştir. Harç bedeli nispi olarak değerlendirilir. Yani dava esnasında bedel üzerinden bir hesaplama gerçekleştirilir. Harç oranlarından bahsetmek gerekirse bu bedelin üzerinden binde 68, 31 şeklinde bir oran ile hesaplama gerçekleşecektir.
Genelde icra davalarını kapsayan bu dava türünde borçlu ve alacaklı olmak üzere toplam 2 adet tüzel kişilik bulunmaktadır. Ve aynı zaman da bu dava iki şekilde açılabilir; icra takibi öncesi ve icra takibi sırası.
İcra takibi kesinleştikten sonra açılan menfi tespit davalarında illa ki icra takibi duracaktır şeklinde bir karar söz konusu olmaz. Bu davada icra takibi kesinleştikten sonra açılan dava ile icra takibi kesinleşmeden önce açılan dava türü arasında farklılıklar olacağı kanunlar tarafından belirtilmektedir. Bu husus da yine Menfi tespit davası nedir sorusunun cevabına dair önemi bir ayrıntı oluşturmaktadır.
Takip Kesinleştikten Sonra Menfi Tespit Davası
Takip kesinleştikten sonra başvurulan ve açılan dava türünde, icra takibinin durulması gibi kesin bir sonuç beklenemez. Bu durum kesin hükümlere dayandırılmış değildir. Ancak icra takibi kesinleştikten sonra açılan menfi tespit davalarında borçlu olan kişi, zararda olduğu için bu zararları karşılamak adına para talep edebilir. Ve buna ‘ ihtiyati tedbir ‘ adı verilir.
Kimi zamanda bu davalarda borçlu olan ile alacalı kişi arasında bir anlaşmaya gidilme durumu söz konusu olabilir. Buna da uzlaşma denilmektedir. Uzlaşmalar genel olarak ticari menfi davalarında sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu tip ticari davalarda, dava açılmadan önce ilk olarak arabulucular devreye girer ve her iki tarafında çıkarını koruyacak şekillerde teklifler önerir. Eğer bunun sonucunda halen bir anlaşmazlık söz konusu ise o zaman dava süreci başlar. menfi tespit davası nedir sorusu gibi oldukça merak edilen sorulardan biri de bu tip davalarda ara buluculara gidilmesinin şart olup olmadığıdır. Kanunlara göre bu tip davalarda önce ara bulucuya gidilmesi ve uzlaşma yoluna gidilmesi şarttır.
Menfi Tespit Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?
Menfi tespit davalarının sonuçlanma süresi ile ilgili karar yasalarca 541 gün olarak belirlenmiş olup bu süreç içerisinde davanın bir karar bağlanması belirtilmiştir. Ancak dava, içeriğine göre bu sürenin uzaması ya da kısaltılması mümkündür. Bu da dava içerisinde geçen dava sebeplerinin türüne, incelemesine göre değişkenlik gösterecektir. Davada borçlu olduğu iddia edilen kişinin üzerinde bulunan borçlar ve borçların dayandırıldığı dokümanlar ( banka dokümanları vs ) 1 yıl süre ile incelenmektedir. Ayrıca icra sürecine dair gerekli olan evraklar da detaylı bir şekilde incelenmektedir. Bu şekilde incelenen detayların süresi haliyle değişken olacaktır. Bu da dava süresinin kesinliği konusunda bir bilgi vermenin doğru olmayacağı anlamına gelir. Gerekli incelemelerin ne kadar zaman alacağı ve bu incelemeler sonucunda elde edilen detayların bir karara bağlanması konusundaki süre zarfı değişkendir. Bu da yine menfi tespit davası nedir sorusu içerisinde merak edilen bir başka konudur.
Menfi Tespit Davasında Zaman Aşımı
İlgili yasalar eşliğinde menfi tespit davaları için bir zaman aşımı durumu söz konusu değildir. O yüzden bu konuda endişe edilmesine gerek yoktur. Bu tip davalarda zaman aşımı durumu olaya sadece borçlu olan kişinin aslında borçlu olmadığı kanıtlandığı zaman dahil olabilir. Bu karar ortaya çıkmadan menfi tespit davasında bir zaman aşımı söz konusu değildir. Ancak yine de hukuken belirtilen bazı kurallara uyulmadığı takdirde davanın düşmesi ya da davada zaman aşımı durumları söz konusu olabilir.
Menfi tespit davalarında borçlu kişiye açılan davada eğer borçlu olan kişi, alacaklının açtığım menfi tespit davasına ya da icra takip sürecine bir itirazda bulunmamış ise aynı zamanda dava esnasında haklı bir gerekçe göstermemişse o zaman alacaklının borcu davalıdan temin edilir. Anca bu esnada davalı mahkemeye itiraz ederse ve haklı bulunur ise bu zamana kadar ödediği haksız paranın iade edilmesi açısından bir süreç başlatmış olacaktır. Böyle bir süreç söz konusu olduğunda da dava zaman aşımına uğrayacaktır. Ancak bu 1 sene ve sonrası için geçerli olan bir husustur. Bu konu da yine menfi tespit davası nedir sorusu ile birlikte merak edilen konulardandır.
Menfi Tespit Davası Nasıl Kazanılır?
Menfi tespit davası açacak birinin öncelikli bu davaya ilişkin bir dava dilekçesi yazması gerekmektedir. Dava dilekçeleri, davanın gidişatını şekillendirecek önemli belgelerden biridir. O yüzden hem kanunların belirttiği usule hem de davacının çıkarlarını en iyi savunacak şekilde hazırlanması gerekmektedir ki menfi tespit davası kazanılabilsin. İşte bu yüzden menfi tespit davasının kazanılabilmesi için ilk kural dava dilekçesinin usule uygun ve profesyonel bir şekilde hazırlanmış olması gerektiğidir. Eğer böyle bir durum sağlanmaz ise, dava dilekçesi yeterince açık ve kanıtlanabilir ögeler barındırmıyorsa o zaman davanın, davalının lehine sonuçlanması zordur. Bu yüzden dava dilekçesi hazırlarken mutlaka ama mutlaka alanında uzman ve profesyonel bir kişiden yardım alınması gerekmektedir. Bu da yine menfi tespit davası nedir sorusu ile birlikte en çok ilgi gören ve araştırılan konulardan biridir.
Menfi tespit davalarının kazanılması için sadece iyi bir dava dilekçesinin hazırlanması da yeterli değildir. Dava süreci boyunca davacı kişinin ilgili deliller ve güçlü savunmalar eşliğinde kendini savunması gerekmektedir. Eğer yapılan itirazlar ve ortaya atılan gerekçeler kabul görmezse, destelenemezse o zaman kişinin davayı kazanma ihtimali yine bir hayli düşer. Bu yüzden kişinin kendisini alanında uzman birinin desteği ile savunması, ilgili delillerin toplanması, verilen kararların incelenmesi adına alanında uzman biri ile çalışması davayı kazanma ihtimali yükseltir. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar ile karşılaşılan dava örnekleri ülkemizde fazlasıyla yer almaktadır.
Tüm bunların sağlanabilmesi ve istenmeyen sonuçlar ile karşılaşamamak adına özellikle borçlu olan kişilerin haklarını doğru savunabilmesi içi mutlaka bir avukat tutması gerekmektedir. Bu durum yargı açısından bir zorunluluğa tabii tutulmamıştır. Burada sadece davanın kazanılması adına gerekli olan tavsiyeler sıralanmaktadır. Bu durumların her biri menfi tespit davası nedir sorusu ile bağlantılı cevaplar oluşturmaktadır.
Müspet Tespit Davası Nedir?
Bilindiği üzere tespit davaları, bir malın, bir borcun ya da hukuki bir ilişkinin mahkeme tarafından tespit edilmesi amacı ile açılır. Bu davalar, iki çeşit dava türüne ayrılmaktadır. Bunlardan bir tanesi yukarıda bahsettiğimiz menfi tespit davalarıdır. Diğeri ise müspet tespit davasıdır. Borç ve borca itiraz gibi durumlarda açılan dava türüne nazaran, müspet tespit davalarında amaç; iki kişi arasında hukuki ilişkinin belirlenmesi nedenidir. Genel itibariyle bu davalarda, bu hukuki ilişkinin ya da hakkın iddia edilmesi karşı taraf açısından bir inkara neden olmaktadır. İşte böyle anlaşmazlıkların yaşandığı durumlarda inkar eden kişi açısından, ilişkinin hukuki varlığını kanıtlamak adına müspet tespit davası açılabilir. Müspet tespit davası nedir sorusu da en az menfi tespit davası nedir sorusunun cevabı kadar merak edilmektedir.
Bu dava çeşidinin açılabilmesi için de yine dava açacak kişinin önce bir dava dilekçesi hazırlaması gerekmektedir. Dilekçe içerisinde belirtilen hususlar ve dava sebepleri son derece açık, anlaşılır bir şekilde belirtilmelidir. Aksi takdirde tıpkı menfi tespit davalarında olduğu gibi bu dava türünde de davacının aleyhine kararların oluşması söz konusu olabilir. O yüzden bu davayı kazanabilmek adına yine alanında deneyimli ve uzman bir kişiden profesyonel yardım alınması gerekmektedir.
Ayrıca davanın kazanılması için de savunmaların kuvvetli ve delillerin sağlam bir şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Bunlar sağlanmadığı takdirde davayı kazanma olasılığı düşer. Müspet tespit davasında da tıpkı menfi tespit davasında olduğu gibi avukat eşliğinde savunma türü kanunen şart olarak sunulmamıştır. Ancak davanın başlatılması, dava süreci gibi konularda hukuki işlemlerin aslına uygun bir şekilde düzenlenmesi ve dava süreci boyunca kişinin çıkarlarının savunulması adına profesyonel bir destek almanın önemi büyüktür. Bu sebeple genelde her iki dava türünde de bir avukat ile davaya katılanların kazanma oranlarının daha yüksek olduğu kayıtlara yansımıştır. Tüm bu hususlar hem müspet tespit davası nedir hem de menfi tespit davası nedir gibi merak edilen soruların yanıtlarını oluşturmaktadır.